En Korkunç 15 Nadir Hastalık

En Korkunç 15 Nadir Hastalık

Dünyamız cehennemin cenneti. Bizler cennetin tam içindeyiz peki ya cehennemdekiler ? Cehennemdekiler kötü oldukları için orada değiller bizde iyi olduğumuzdan dolayı cennette değiliz. Şimdi sizlere 15 tane hastalık göstereceğiz ama öyle bildiğiniz gibi bir hastalık değil. 15 tane nadir ama korkunç derecede kötü hastalıklar. Hayat boyu böyle yaşamak zorundalar ve izleri ile devam etmeliler.

! Hastalıklarla ilgili resimleri Google'da hastalığın ismini aratarak bulabilirsiniz. Görmek istemeyeceğinizi düşünerek hastalıklarla ilgili resim paylaşılmamıştır.

1. Blaschko Hatları

Le Blaschko hatları insan anatomisi son derece nadir ve açıklanamayan bir fenomen Alman dermatolog Alfred Blaschko tarafından 1901 yılında sunulmuştur. Belirli bir hastalık ya da öngörülebilir bir hastalığın bir belirtisi temsil değil, Blaschko çizgileri insan DNA'sına inşa edilen görülebilen bir desen vardır.

Bu şeritlerin neden mozaik kaynaklanabilir ve sinir sistemi, kas ve lenf için uygun olmayan düşünülmektedir. Genellikle bu tür çizgiler omurga üzerinde bir "V" şekli ve göğüs üzerinde bir "S", mide, ve iki tarafta oluşturur.

Genellikle birkaç hafta içinde kaybolur, ancak, özellikle yetişkinlerde, net bir cilt sorunu olan rahatsızlık için diğerleriyle ilişkilerde depresyon ve zorluklara neden olabilir. Bulaşıcı değildir ve henüz nedenleri bilmiyorum ama bu viral kökenli varsayılır.

2. Gine Worm

Dranculus cinsi nematodların neden olduğu enfeksiyon. En çok etkilenen vücut bölgeleri bacak ve ayaklardır. Bu bölgelerde bir veya daha fazla sayıda etken bulunabilir. Enfekte bireylerde kaşıntı, mide bulantısı, kusma, ishal ve astım krizi gibi semptomlar görülebilir, Gine solucanı hastalığı.

3. Trimethylaminuria, Balık Koku Sendromu

Metabolik bozukluk olan hastalık, hastaların bozulmuş balık gibi kokmasına neden oluyor. Kesin tedavisi olmayan hastalık etkileri azaltılabiliyor. Kötü kokan balık sendromu olarak da bilinen hastalık, vücutta trimethylamine(TMA) oluşmasına izin vermek yerine, onu parçalıyor. Böylece TMA nefesten, terden, idrardan çıkıyor ve vücut da bozuk balık gibi kokuyor. Bu hastalar çok fazla duş alsalar da, parfüm sürseler de işe yaramıyor. Koku aynen kalıyor ve hatta tüm odayı da sarabiliyor. Bu durum hem sosyal hem psikolojik olarak yıkıcıdır. İnsanlar bu durumun komik olduğunu düşünebilirler, ancak hastalığı olan kişi komik değil. Bu hastalık tablosu kişinin kişisel ve sosyal hayatından, iş ve kariyer hayatına kadar her şeyi etkiliyor. Hastalar, TMA’ ya dönüşebilecek yiyecekleri yemekten kaçınabilirler. Bunlar, yumurta, baklagiller, amino asit içeren etler ve balıklardır.

4. Cancrum Oris

• İlk olarak 1848’de Tourdes tarafından tanımlanmıştır.
• Gongrenous stomatit olarak da anılır.
• Büyük çoğunluğu çocuklarda maydana gelir.Hastaların %80’i 10 yaşın altındadır.
• Avrupada ve Kuzey Amerikada neredeyse hiç bilinmeyen bir hastalıktır.
• Gelişmekte olan ülkelerde ise hala görülmektedir.
• Genelde immün sistemin baskılanmasına bağlıdır.

Klinik

• Etyolojisi kesinbilinmemekle beraber;ilerlemiş ANUG veya Vincent stomatine bağlı  olduğu düşünülmektedir.
• Ani başlayan ve hızlı ilerleyen doku yıkımı görülür.Oral mukozada başlayan ülserotif lezyonlar ilerleyerek kemikler,dudaklar ve yanakları da içine alır.Yerleştiği bölgelerde spontan nekrozlar görülür.
• Tükürük artışı,kötü ağız kokusu,etkilenmiş bölgelerde gri psedomembran oral belirtileridir.
• Şiddetli malnutrisyonu olan 2_5 yaş arası çocuklarda sıklıkla görülür. Genelde kızamık,kızıl,tifo,dizateri,tüberküloz,boğmaca,lösemi gibi hastalık geçiren veya immün yetmezliği olan çocuklarda görülür.Kötü oral hijyen de hastalığın gelişmesinde etkilidir.
• Kesin etken bilinmemekle birlikte,fusospiroketal bakteri enfeksiyonu olduğu düşünülür.
• Borellia Vincenti,bacille fusifomis,staphilokok,streptokok gibi bakteriler birçok vakada bulunmuştur.
• Kwashiorkor ve başka şiddetli protein malnutrisyonlar,kötü sağlık hijyeni,kızamık,lösemi gibi hastalıklar,gelişmemiş ülkede yaşıyor olmak risk faktörleridir.
• Klinik semptomlar değişiklik gösterir.
• Dişeti ve yanaklarda enfeksiyon belirtileri vardır.
• Daha sonra ülserasyonlar başlar.
• Ülserlerin direnajı nedeniyle kötü ağız kokusu oluşur.
• Oral dokular nekroze olmaya başlar.
• Kemik ve diş kaybı görülür.
• Prognoz:Günümüzde mortalite %10’un altına düşmüştür.

Diğerlerini başka bir başlıkta yeniden toplayacağız.